Ela
New member
Beslenme ve Diyetetik Ameliyat Yapar mı? Bir Mahalle Hikâyesi
Arkadaşlar merhaba, geçen gün başımdan geçen bir olayı anlatmazsam çatlayacağım. Mahalle kahvesinde oturuyorduk, konu nereden açıldıysa “Beslenme ve diyetetik okuyanlar ameliyat yapar mı?” sorusu gündeme geldi. İşte orada koptu olay. Çünkü herkesin kafasında farklı bir fikir vardı. Bir yanda stratejik düşünen amcalar, bir yanda empatik yaklaşan teyzeler… Ortaya bildiğiniz tiyatro çıktı.
---
Strateji Ustası Mehmet Abi Sahneye Çıkıyor
Mehmet abi var bizim mahallede, tam bir çözüm odaklı adam. Çayından bir yudum aldı, gözlüğünü düzeltti ve başladı konuşmaya:
“Arkadaşlar, mesele basit. Diyetisyen dediğin ameliyat yapmaz. Onun görevi liste yazmak, plan yapmak. Cerrahın görevi bıçak sallamak. Bunu satranç gibi düşünün. Her taşın yeri belli, herkes kendi hamlesini yapar. Diyetisyen stratejisttir, cerrah ise savaş alanında asker.”
Oradaki erkek tayfa hemen başlarını salladı. “Doğru söylüyor abi, her mesleğin bir sahası vardır” dediler. Onlar için mesele netti: İş bölümü = düzen. Hatta içlerinden biri ekledi:
“Abi, diyetisyen ameliyat yapmaya kalkarsa, o iş karman çorman olur. Taktik ayrı, uygulama ayrı.”
---
Empati Kraliçesi Fatma Teyze Araya Giriyor
Ama tabii ki Fatma teyze susar mı? Kadın tam bir empati abidesi. Elini dizine vurdu ve şöyle dedi:
“E tamam da, çocukların niyeti ameliyat yapmak değil ki. Onlar insanları sağlıklı beslenmeye yönlendiriyor. Biri kilo vermek istiyor, biri şeker hastası, biri moral bulmak istiyor… Onların görevi sadece mideye değil, gönle de dokunmak. Bence diyetisyenlik ameliyat yapmaktan çok daha kıymetli. Çünkü ruhu da besliyor.”
Kadınlar hemen coşkuyla onayladı. “Aynen öyle, ben diyetisyene gitmiştim, liste yazarken öyle bir dinledi ki beni, sanki doktor değil psikologtu,” diyen oldu. Kadınlar için mesele sadece “yemek listesi” değil; destek, anlayış, moral… Onlar için diyetisyen, ameliyat masasında değil, sohbet masasında şifa dağıtıyordu.
---
Mahalle Kahvesinde İki Dünya Çatışıyor
Bir yanda erkeklerin stratejik bakışı: “Görev dağılımı şart, herkes kendi işini yapmalı.”
Diğer yanda kadınların empatik yaklaşımı: “Önemli olan insanın kalbine de dokunabilmek.”
Ben arada kaldım tabii. Bir yandan Mehmet abinin satranç metaforu kulağa mantıklı geliyor. Öte yandan Fatma teyzenin “ruh beslemek” vurgusu çok hoşuma gitti. Kahvede resmen küçük bir tartışma grubu kuruldu.
- Erkekler: “Cerrah keser, diyetisyen listeler, net bu.”
- Kadınlar: “Diyetisyen kalbe de iyi gelir, ameliyat yapmasa da insanı iyileştirir.”
- Ben: “Allah’ım, ben buradan nasıl çıkacağım?”
---
Mahalleye Yeni Gelen Diyetisyen
Tam bu sırada kahveye yeni taşınan genç bir diyetisyen uğradı. Adı Ayşe. Üzerinde beyaz önlüğüyle girdi, herkes bir anda sessizleşti. Bizim muhabbeti duymuş olacak ki gülümseyerek lafa girdi:
“Ameliyat falan yapmıyoruz efendim. Onu doktorlar yapar. Bizim işimiz insanları sağlıklı yaşama yönlendirmek. Kiminin şekeri var, kiminin tansiyonu, kiminin psikolojisi bozuk… Biz onların hayatına dokunuyoruz. Bir cerrahın ameliyat ettiği hasta bir gün iyileşir, ama yanlış beslenirse tekrar hastalanır. İşte biz o zinciri kırmaya çalışıyoruz.”
Kahvede bir sessizlik oldu. Mehmet abi çayından bir yudum daha aldı, “Yani siz stratejistsiniz, doktorlar asker,” dedi. Ayşe gülerek cevap verdi: “Aynen öyle, ama biz aynı zamanda moral kaynağıyız. Çünkü insan, sadece yemekle değil, hisleriyle de besleniyor.”
Fatma teyze hemen atıldı: “Bak işte ben bunu diyordum, gönle de dokunuyorlar.”
---
Diyetisyenlik Mesleğinin İncelikleri
Ayşe devam etti anlatmaya:
- “Biz ameliyat yapmayız ama birinin ameliyata ihtiyacı varsa, ona uygun beslenme planı çıkarırız.”
- “Kilo vermek isteyenle sadece rakamlara bakmayız, onun ruh halini de gözetiriz.”
- “Diyetisyen, insanı sadece tartıda değil, hayatta hafifletir.”
Bu sözler kahvede büyük etki yaptı. Erkekler, “Demek ki olay sadece liste değilmiş” diye mırıldanırken, kadınlar gözleri parlayarak “Aynen öyle” dediler.
---
Forum Ruhu: Yorumlar Geliyor
O gün olanları buraya yazınca eminim sizden de yorumlar yağacak. Mesela:
- “Ben de başta ameliyat yaparlar sanıyordum, ama şimdi işin başka boyutunu gördüm.”
- “Bence erkeklerin dediği de doğru, herkesin sınırı olmalı. Ama kadınların dediği gibi moral desteği de şart.”
- “Arkadaşlar, ben diyete başladım, bana en büyük motivasyonu diyetisyenim verdi. Ameliyat yapmadı ama hayatımı kurtardı.”
Görüyorsunuz, iş dönüp dolaşıp yine insana dokunmaya geliyor.
---
Sonuç: Ameliyat Masası Değil, Hayat Masası
Sonuç olarak arkadaşlar, beslenme ve diyetetik mezunları ameliyat yapmaz. Onların işi bıçak değil, kalem. Ama yazdıkları listeler bazen bir ameliyat kadar hayat değiştirir. Erkekler stratejik ve çözüm odaklı bakıyor: “Görev dağılımı belli olsun.” Kadınlar ise empatiyle yaklaşıyor: “Önemli olan moral, ilişki ve bağ.”
Ve işin doğrusu şu: Diyetisyen, ameliyat masasında değil, hayat masasında şifa dağıtır. Bazen bir gülümseme, bazen bir öğün önerisi, bazen de sadece “Sen yapabilirsin” cümlesi… İşte asıl tedavi budur.
Mahalle kahvesinde başlayan tartışma bana şunu öğretti: Ameliyat sadece vücudu keser, ama doğru beslenme hem vücudu hem de ruhu onarır.
Arkadaşlar merhaba, geçen gün başımdan geçen bir olayı anlatmazsam çatlayacağım. Mahalle kahvesinde oturuyorduk, konu nereden açıldıysa “Beslenme ve diyetetik okuyanlar ameliyat yapar mı?” sorusu gündeme geldi. İşte orada koptu olay. Çünkü herkesin kafasında farklı bir fikir vardı. Bir yanda stratejik düşünen amcalar, bir yanda empatik yaklaşan teyzeler… Ortaya bildiğiniz tiyatro çıktı.
---
Strateji Ustası Mehmet Abi Sahneye Çıkıyor
Mehmet abi var bizim mahallede, tam bir çözüm odaklı adam. Çayından bir yudum aldı, gözlüğünü düzeltti ve başladı konuşmaya:
“Arkadaşlar, mesele basit. Diyetisyen dediğin ameliyat yapmaz. Onun görevi liste yazmak, plan yapmak. Cerrahın görevi bıçak sallamak. Bunu satranç gibi düşünün. Her taşın yeri belli, herkes kendi hamlesini yapar. Diyetisyen stratejisttir, cerrah ise savaş alanında asker.”
Oradaki erkek tayfa hemen başlarını salladı. “Doğru söylüyor abi, her mesleğin bir sahası vardır” dediler. Onlar için mesele netti: İş bölümü = düzen. Hatta içlerinden biri ekledi:
“Abi, diyetisyen ameliyat yapmaya kalkarsa, o iş karman çorman olur. Taktik ayrı, uygulama ayrı.”
---
Empati Kraliçesi Fatma Teyze Araya Giriyor
Ama tabii ki Fatma teyze susar mı? Kadın tam bir empati abidesi. Elini dizine vurdu ve şöyle dedi:
“E tamam da, çocukların niyeti ameliyat yapmak değil ki. Onlar insanları sağlıklı beslenmeye yönlendiriyor. Biri kilo vermek istiyor, biri şeker hastası, biri moral bulmak istiyor… Onların görevi sadece mideye değil, gönle de dokunmak. Bence diyetisyenlik ameliyat yapmaktan çok daha kıymetli. Çünkü ruhu da besliyor.”
Kadınlar hemen coşkuyla onayladı. “Aynen öyle, ben diyetisyene gitmiştim, liste yazarken öyle bir dinledi ki beni, sanki doktor değil psikologtu,” diyen oldu. Kadınlar için mesele sadece “yemek listesi” değil; destek, anlayış, moral… Onlar için diyetisyen, ameliyat masasında değil, sohbet masasında şifa dağıtıyordu.
---
Mahalle Kahvesinde İki Dünya Çatışıyor
Bir yanda erkeklerin stratejik bakışı: “Görev dağılımı şart, herkes kendi işini yapmalı.”
Diğer yanda kadınların empatik yaklaşımı: “Önemli olan insanın kalbine de dokunabilmek.”
Ben arada kaldım tabii. Bir yandan Mehmet abinin satranç metaforu kulağa mantıklı geliyor. Öte yandan Fatma teyzenin “ruh beslemek” vurgusu çok hoşuma gitti. Kahvede resmen küçük bir tartışma grubu kuruldu.
- Erkekler: “Cerrah keser, diyetisyen listeler, net bu.”
- Kadınlar: “Diyetisyen kalbe de iyi gelir, ameliyat yapmasa da insanı iyileştirir.”
- Ben: “Allah’ım, ben buradan nasıl çıkacağım?”
---
Mahalleye Yeni Gelen Diyetisyen
Tam bu sırada kahveye yeni taşınan genç bir diyetisyen uğradı. Adı Ayşe. Üzerinde beyaz önlüğüyle girdi, herkes bir anda sessizleşti. Bizim muhabbeti duymuş olacak ki gülümseyerek lafa girdi:
“Ameliyat falan yapmıyoruz efendim. Onu doktorlar yapar. Bizim işimiz insanları sağlıklı yaşama yönlendirmek. Kiminin şekeri var, kiminin tansiyonu, kiminin psikolojisi bozuk… Biz onların hayatına dokunuyoruz. Bir cerrahın ameliyat ettiği hasta bir gün iyileşir, ama yanlış beslenirse tekrar hastalanır. İşte biz o zinciri kırmaya çalışıyoruz.”
Kahvede bir sessizlik oldu. Mehmet abi çayından bir yudum daha aldı, “Yani siz stratejistsiniz, doktorlar asker,” dedi. Ayşe gülerek cevap verdi: “Aynen öyle, ama biz aynı zamanda moral kaynağıyız. Çünkü insan, sadece yemekle değil, hisleriyle de besleniyor.”
Fatma teyze hemen atıldı: “Bak işte ben bunu diyordum, gönle de dokunuyorlar.”
---
Diyetisyenlik Mesleğinin İncelikleri
Ayşe devam etti anlatmaya:
- “Biz ameliyat yapmayız ama birinin ameliyata ihtiyacı varsa, ona uygun beslenme planı çıkarırız.”
- “Kilo vermek isteyenle sadece rakamlara bakmayız, onun ruh halini de gözetiriz.”
- “Diyetisyen, insanı sadece tartıda değil, hayatta hafifletir.”
Bu sözler kahvede büyük etki yaptı. Erkekler, “Demek ki olay sadece liste değilmiş” diye mırıldanırken, kadınlar gözleri parlayarak “Aynen öyle” dediler.
---
Forum Ruhu: Yorumlar Geliyor
O gün olanları buraya yazınca eminim sizden de yorumlar yağacak. Mesela:
- “Ben de başta ameliyat yaparlar sanıyordum, ama şimdi işin başka boyutunu gördüm.”
- “Bence erkeklerin dediği de doğru, herkesin sınırı olmalı. Ama kadınların dediği gibi moral desteği de şart.”
- “Arkadaşlar, ben diyete başladım, bana en büyük motivasyonu diyetisyenim verdi. Ameliyat yapmadı ama hayatımı kurtardı.”
Görüyorsunuz, iş dönüp dolaşıp yine insana dokunmaya geliyor.
---
Sonuç: Ameliyat Masası Değil, Hayat Masası
Sonuç olarak arkadaşlar, beslenme ve diyetetik mezunları ameliyat yapmaz. Onların işi bıçak değil, kalem. Ama yazdıkları listeler bazen bir ameliyat kadar hayat değiştirir. Erkekler stratejik ve çözüm odaklı bakıyor: “Görev dağılımı belli olsun.” Kadınlar ise empatiyle yaklaşıyor: “Önemli olan moral, ilişki ve bağ.”
Ve işin doğrusu şu: Diyetisyen, ameliyat masasında değil, hayat masasında şifa dağıtır. Bazen bir gülümseme, bazen bir öğün önerisi, bazen de sadece “Sen yapabilirsin” cümlesi… İşte asıl tedavi budur.
Mahalle kahvesinde başlayan tartışma bana şunu öğretti: Ameliyat sadece vücudu keser, ama doğru beslenme hem vücudu hem de ruhu onarır.